30 Eylül 2010 Perşembe

ADANA’DA POLİSLERİN ŞAŞIRTAN TARİHİ

-Adana’da Ramazaoğulları ve Osmanlı döneminde güvenliği “Zabtiye” adı verilen kişiler sağlıyordu.
     -Adana’da Emniyet teşkilatı 1880’lerin sonlarında kuruldu. Valilik bünyesinde çalışan polislar içinde Agop adında bir Ermeni de vardı.
     -Adana’daki güvenlik güçleri (polis ve asker) 1908 yılında “Yaşasın Anayasa” gösterisi yaptılar.
     -Adanalı Polisler kurtuluş savaşında büyük başarılara imza attılar.
     İnsanlarin güvenliğini, rahat ve  huzurunu sağlamak yönetimlerin önde gelen görevidir. Eski tabirle “Asayiş ve güvenliği zabt-ı rabt altına almak” olarak da açıklanırdı.  Osman Devletininin kuruluşuna katılan Osman Beyin kayınpederi Şeyh Adebali’nin devlet kurucusu olan  damadı Osman beye söylediği : “İnsanını yücelt ki devletinin ömrü uzun olsun” sözleri Türk insanının devletini koruma anlayışının en güzel açıklamasıdır.
Adana tarihine baktığımızda bu coğrafyada yaşayan insanların yaşanan yüzyılar içinde en başta gelen ihtiyacının güvenik olduğu ortaya çıkıyor.  Ramazanoğularından Osmanlı dönemine geçiş sonrası duraklama devrinde tarih araştırmacılarının veriği bilgilere gore 1600-1865 yılları arasında Adana bölgesinde ciddi güvenlik sorunları yaşandı.  Yönetimin halkı ihmal etmesi, aşiretlerin ve derebeylerin kendine özgü baskı düzeni kurmaları, gerek birbirleri ve grekse de devlet gücüne karşı tavır koymaları sonucu 1600 yılından itibaren Osmanlı’nın tanzimat reformunun uzantısı olarak yönetime el koyup köklü reformlar yaptığı 1865 yılına gelinceye kadar  çatışmalar sürdü. 
Adana şehri Kanuni Sultan Süleyman zamanında 1530’lu yıllarda yaklaşık 1000 hane civarında  5.000 nüfusa ahip tarım ve ticaret alanında zengin bir kent idi.  Tarihi şehir Seyhan nehri üzerindeki Taşköprü ve Tepebağ’ı çevreleyen  sur içi bölgeye sıkışmıştı.  Adana’yı 1360 yılında feth eden Ramazanoğuları Ortaçağ’da içine kapanık olan Adana şehrini sur dışı bölgeye taşıdı. Şimdiki Abidinpaşa caddesinin güneyi Ulucami’nin bulunduğu bölge kentin merkezi oldu.  Ramazaroğulları ve sonradan Osmanlı’yı  saygın ve güçlü kılan adalet anlayışının insane haklarına uygun şekilde uygulanmasıdır.  Taşköprü’den batıdaki şimdiki Abidinpaşa giriş yerinde bulunan İçkale’de yaşayan  Serdengeçti ağası ve yeniçeri askerleri kentin güvenliğinden sorumlu idiler.
    Osmanlı’nın duaklama devri 1600-1865 yıları arasında sürdü gitti. Bu zamanda yöneticilerin halkı baskı altına almaları, kötü yönetim yüzünden çok sayıda köy ve şehir güvenlik sorunu  yaşadı. İnsanlar yerleşik hayatı bırakarak Torosdağlarına bir derebeyin himayesine sığındılar.  Devlet, vergi ve asker almada zorlandı. Güvenlik sorunu sürekli oldu.
ADANA’DA YENİ DÜZEN KURULUYOR
    Osmanli yönetimi, Çukurova’da devlet düzenini yeniden kurmak için 1865 yılında Kolordu gücündeki Fırka-I Islahiye adı verilen  Reform ordusunu Adana’ya gönderdi. Bahsi geçen ordunun başında Mareşal ünvanlı deneyimli asker ve de kumandan İbrahim Derviş Paşa vardı.
Çukurovayı çevreleyen Gavurdağları ve Kozandağları yöresinde halkı baskı altına alan derebeyler ile mücadele edildi. Gücleri kırıldı. Ve bölgeden uzaklaştırılarak zorunlu yerleşime sürgüne gönderildiler.  Adana merkez ve ilçelerde “Zabtiye” adı verilen  askerlik mesleğindeki kişiler güvenlmiği sağladılar.
    Çukurova’nın stratei önemini yakından bilen Osmanlı I. Meşrutiyet Anayasasını hazırlayan komisyonda bulunan Ziya Paşa’yı 1878-1880 yılarında Adana’ya Vali olarak gönderdi.  VE arkasından deneyimli Osmanlı Dıişleri Bakanı Abidin Paşa Adana Valisi oldu. Onun zamanında Adana’nın  ve Osmanlı ordusunun güvenlik ve savunmasında görev alabilecek dünya standartlarında  asker yetiştirmek için şimdiki Taşköprü yanında uzun yılar Kız Lisesi olarak hizmet veren tarihi bina Askeri Rüştiye ve İdadi (Askeri Ortaokul ve Lise) olarak açıldı.  Abidin Paşa’nın Adana’da görev yaptığı 1880’ li yılların başlarında Polis teşkilatı da kuruldu. Önce Adana Valiiğine bağlı olarak güvenlik hizmetleri veren toplam sayıları 10 kişi idi. Ve içlerinde de birinci ve ikinci rütbeden polis amirleri vardı.  Adana Polis teşkilatı kısa sürede sayısını artırarak ilçelere kadar da teşkilatlandı ve  güvenlik hizmetlerini  başarılı bir şekilde yerine getirdi. Adana Polis teşkilatının kuruluşunda Agop adında bir de Ermeni asıllı polis memuru vardı.
Adana Emniyet teşkimlatı gerek istihbarat ve gerekse de olaylara anında müdahalelerde bulunarak güvenliği ve devletin yaşaması halkın da mutlu olması için önemli çalışmalarda bulundu.
    Örnek vermek gerekirse 1892 yılında Ermeni silahlı komitacıların eylem planları önceden haber alınmış, olaya katılanlar izlenerek Adana merkez ve kazalarında  hükümet dairelerine yapılacak saldırı önlendiği gibi  faillerde yakalanmıştır.  Adana Polisinin bu başarısı Osmanlı Devletini yıkmayı amaçlayan Ermeni komitacıların kanlı darbe girişimlerinin de önlenmesidir.
     POLİSLER DEMOKRASİNİN GELMESİNE DE ÖNCÜLÜK EDİYOR
    Osmanli ülkesinde anayasal yönetime geçişte önemli bir tarih olan II. Meşrutiyetin 1908 yılında ilanında  Adanalı polisler önemli destek verdiler.  Eski Adana Valilik konağı önünde  ellerinde kılıçlar ile  gösteri yapan asker kökenli zabtiyeler ve polisler  demokrasinin gelişmesi ve anayasal düzende halkın haklarının korunması için yemin ederek gösteri bile yapmışlardır.
MİLLİ MÜCADELE KAHRAMANLARI POLİSLER
    Fransa’nın Adana’yı işgal ettiği 17 Aralık 1918-5 Ocak 1922 tarihleri arasında yaşanan en acı olaylar esnasında gerek resmi ve gerekse de istihbarat amaçlı bilgi toplayan güvenlik mensupları asker ve polisler düşmana karşı mücadele ve vatanın bağımsızlığı için önemli başarılara imza attılar.
    Adana bölgesinde kuvayı milliye direnişinin çok güçlü olmasının en önemli bir sebebi de  Yeni Adana Gazetesini kuran Ahmet Remzi Yüregir’in Pozantı’da bir vagonda hem gazetesini çıkarması  ve hemde düşmana karşı propogandayı başarılı bir şekilde yürütmesinde ona yardımcı olan çok sayıda istihbarat elemanı ve polisin bulunması sayesindedir.
    Adana şehir merkezinde köklü aleerinden birisinin soy ismi “Polisçi” olarak bilinir. Bahsi geçen Polisçi ailesi Kurtuluş savaşı sırasında emniyet hizmetlerini kuvayı milliye yanlısı olarak başarılı bir şekilde yürüten ve mesleği de polislik olan kişilerin 1934 yılında soy isimlerini POLİSÇİ olarak almaları sayesinde mümkün olmuştur.
Şunu da açıklamak gerekir  Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 15 Mart 1923 tarihlerinde Adanayı ziyaret ettiklerinde  onun güvenlik hizmetlerini bir bakıma polislik görevini ünlü Kuvayı Miliye kumandanı Topal Osman ve adamları sağlıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder