9 Ekim 2010 Cumartesi

ADANANIN SESSİZ FOTOĞRAFI

-Kasım 1920 ayı içinde Adana Ermenileri Kilise Başpapazı Sahak Efendi’nin çağrısına uyarak kısa zamanda Adana’yı kaçarak terk etmeye başladılar.
    -Ermeniler,  Fransızları kendilerini mahvetmekle suçladı.
    -Atatürk, Ermenilere çağrıda bulunarak : “Ülkemizi terk etmeyin barış ortamında bir arada yaşayalım”dedi.
    -Ve o günlerde Taşköprü, Seyhan nehri ve Adana’nın Ermeni kaçışı sonrası sessiz halini gösteren fotoğrafı çekildi.
    -Ermenileri taşıyan arabalar ırmak kıyısında dizilmişti.
     O günün anısına çekilmişti fotoğraf. Üzerinde Osmanlı pulları ve pulların da üzerinde Osmanlıca ve Fransızca tarihi gösterir damga vardı. Ve de üzerinde “Adana” yazıyordu. Damganın üzerindeki tarih 21.12.21 yazılmıştı: Aralık ayının 21’i 1921 yıl idi yazılan tarih.
     Adana’da Fransız işgali henüz sona ermemişti. Gerçi 20 aralık 1921 günü Adana’ya Pozantı’dan Muhittin paşa kumandasında Türk kolordusu giriş yapmış, Seyhan nehri kıyısında bir konuşma yapan Paşa: “Adana’nın düşman esaretinden kurtulduğunu” söylemişti ama Adana tren istasyonunda Fransız askeri malzemelerin taşınması devam ediyordu.  Fotoğrafın üzerindeki görüntüye dikkatle bakılırsa Seyhan nehrinin sularının Taşköprü’den güneye akış yönündeki durumu görülüyor. Nehir kıyısında da iki tekerli at arabaları yan yana dizilmiş bir halde duruyor. Aslında arabalar yorgun bir halde görünüşlerinden belli. Çünkü fotoğrafın çekilmesinden birkaç gün önce (Kasım ve Aralık 1921 içinde) Adana şehir merkezinden binlerce ermeni hızlı bir şekilde ev eşyalarını arabalara yükleyerek tren istasyonuna veya deniz taşımacılığının yapıldığı Karataş ,Mersin iskelesine doğru gitmişlerdi.
    Ermenilerin Adana’dan ayrılması beraber yaşanan aynı coğrafyada yüzyıllar süren tarihinde yol ayırımına gelmesi demekti.   Yaşananlar, acı-tatlı olaylar ve sonrası yol ayırımı…Neden ve niçinlerini yaşayanlar hatıra olarak anlattı gelecek nesillere, tarihçiler de kaleme aldı unutulmasın diye…  Adana’nın sessiz fotoğrafı hep o günleri hatırlatıyordu.
    Birkaç gün sonra: 5 Ocak 1922 günü. Bugün Adana’da yağmur hafifce yağıyor. Şehir merkezinde Valilikte sabahın erken saatlerinde koşturmaca, telaş ve heyecan var.  Öğretmenler, öğrenciler, yöneticiler ve halk Valiliğin kapısında birazdan yaşanacak “bayrak taşıma” olayı içinde yer alacak…Beklenen an geldi: Ve Adanalı Dıblanzade ailesinin dikimini özenle sonuçlandırdığı Türk bayrağı eller üzerinde “Yaşasın vatan” sesleri ve alkışlar arasında Vali konağının merdivenlerinden indirildi. Cadde ortasında Ulucami, Abidinpaşa, Çakmak caddesi yönünde dolaştırıldı. Son olarak da Ulucami bahçesine gelindi. Büyüksaat ile Ulucami arasına yerleştirilen uzunca bir halat bayrağa destek oluyordu.  Milli mücadelenin aziz hatırası Osmanlı’dan yadigar kalan hilal ve yıldızı ile  şehit kanlarının rengini alan Türk bayrağı korunması ve yüceltilmesi gereken kutsal bir varlık olarak Adana semalarında dalgalanıyordu. Bayrağın taşınması anına şahit olan Yeni Adana gazetesi muhabirinin kaleme aldıkları ise düşündürücü idi. Gazeteci yaşlı bir kadının ayağında sökükleri olan  ayakkabısı, yırtık elbisesi, dağınık saçlarına aldırış etmeden bayrağın peşinden koşması olayının güzelliğini haber olarak yazmıştı.  Belki de Adana’nın 21.12.1921 günü çekilen sessiz fotoğrafı o günleri anlatmak istiyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder