8 Ekim 2010 Cuma

GÖZDE RAMAZANOĞLU’NUN DÜNYASI!

    -Adana’nın kent tarihi konularında araştırmalar yapan Gözde Ramazanoğlu “Adana’da Tarih” kitabını yayınladı.
    -Ortaasya Türk mimarisi üzerine yaptığı araştırmalarla Türk dünyasında tarihi mirasın tanıtım ve korunması bilincine öncülük etti.
   -Adana Ulucami’nin yapım tarihindeki hatayı düzeltme girişiminde bulunsaydı çelişkili bir hatayı da düzeltmiş olacaktı.
    _Sayın Gözde Ramazanoğlu’na başarılar diliyoruz.
     O’nu bir televizyon proğramı vesilesi ile yakından tanımıştım, 2996 yılı içinde.O günlerde babasının Özal Bulvarı kıyısındaki evinde de kendisini ziyaret etmiştim. Babası Orhan Bey, bilgili kültürlü olduğu kadar da tecrübeli bir insandı.  Evlerinde aile hatırası olarak korunan Osmanlı döneminden kalan evrakları da yakından inceleme imkanım olmuştu, ama üzerinde bilimsel çalışma yapamamıştım.
    TV proğramında Türkistan’daki Türk kültür eserleri hakkında bilgiler vermişti. Hoca Ahmet Yesevi türbesinin özelliği, Semerkant şehrinin ihtişamı,Timur dönemi devlet anlayışı konularında bilgilerini yansıttı. S6vyet döneminde Türkistan’daki Türk kültür eserlerinin onarımında yapılan müdahalelerde sanat estetiğinin tahrip edildiği hakkında örnekler de vermişti. O’nun dilinde duymuştum, Timur dönemindeki devlet geleneğinin günümüz Özbekistan devleti tarafından da yaşatıldığını…
     TARİHTE ADANAYI YAZDI!
      2007 yılı içinde Adana İl Kültür Müdürü Osman Arık beyi makamında ziyaret ettiğimde kitaplık rafında gördüğüm “Adana’da Tarih- Tarihte Adana” kitabı dikkatimi çekti. Ve o kitaptan bir kopya aldım. Kitabın içeriğini incelemeye başladım.  Adana’nın tarihi ve kültürel eserleri hakkında mevcut kaynaklara inerek bilgiler veriyordu. Sayfaları aralayınca Adana yakınlarındaki Camili köyündeki tarihi ören yeri/mezarlık hakkında ayrıntılı bilgiler veriliyor ve burasının “Üçok damgalı Höyük” olduğu tezini savunarak bilgiler veriliyordu. Mezar taşları üzerindeki Üçok damgasına benzer şekiller bulunması ve aynı yerin bir başka isminin de “Ali Ramazanoğlu Höyüğü” adını alması ondaki kendi atalarının tarihi mirasına sahip çıkma bilincini güçlendirmişti.  1990’lı yılların başlarında Çukurova’daki Milli Mücadeleyi araştırma ve belgeleme çalışmaları esnasında Camili köyündeki Rifat Kodal  ailesinin tarihi çiftlik binası ve yakınındaki Ramazanoğlu Höyüğü ve savaş mağaralarını görmüştüm.  İlgi alanım Türk-Ermeni tarihi ilişkilerinin yansımalarını tespit etmekti.  Sayın Gözde Ramazanoğlu’nun kitabında höyük hakkında fotoğraflarla birlikte ayrıntılı bilgiler bulunca heyecanlandım.
    Adana’daki Ekspres gazetesindeki sütununda tarihi konulardaki yazılarını da ilgi ile  takip ediyordum. Bir gün sayın Yüksel s Mert ve Hakan Bülent Yardımcı kendi aralarında Gözde Ramazanoğlu’nun Belediye’de öğleden sonra Mimar Sinan hakkında konferans vereceğini duydum. Ve o gün  kendisini izlemeye gelenlerle birlikte salondaki yerimi aldım. Sahnede kendisinden emin ve bilgili bir bilim insanının Mimar Sinan konusunu mükemmel olarak anlatmasına tanık oldum. Soy ismi Ramazanoğlu olan bir insanın Türk tarih ve kültürüne olan  bilimsel katkıları karşısında bir Adanalı olarak gurur duydum.
     ULUCAMİ’NİN YAPIM KİTABESİNİ…
     Sayın Gözde Ramazanoğlu’nun Adana tarihi hakkındaki bilgiler arasında yer alan Ulucami’nin yapım tarihi hakkındaki bilgiler: “(Ulucami’nin) üç ayrı kitabesi vardır. En eski kitabe doğu kapısı üzerinde olup 1508 (H.914)) tarihlidir” sözleri ile Ulucami’nin yapımı hakkında bilgiler veriyor. Bu bilgiler doğu kapısı üzerindeki Arapça kitabede yer alan “Hayrihu sahhan” sözlerinin harflere rakam vererek hicri tarihi bulma yöntemi “Ebced” yöntemi ile tarih belirleme olayıdır. Ve Sayın Ramazanoğlu doğru olan bilgiyi vermiştir.
    Ancak sayın Ramazanoğlu’nun da yer aldığı Koruma Kurulu Araştırma Heyeti 2006 yılında “Adana  Kentsel Kültür Envanteri” kitabını hazırladı. Ve aynı kitapta Ulucami’nin yapım tarihi hakkında  “Ulucami 1513’te Ramazanoğlu Halil Bey tarafından inşa ettirilmiş, 1541 yılında Piri Paşa tarafından genişletilerek bugünkü halini almıştır” bilgilerine yer veriliyor ( Bak. Adana Kentsel Kültür Envanteri-2006, s. 82). Adana’nın anıtsal tarihi yapısı olan Ulucami hakkındaki envanter kitabında yer alan bilgiler gerçekleri yansıtmaz. Sayın Gözde Ramazanoğlu’nun Koruma Kurulunda görevli olduğu komisyon çalışmaları esnasında bu hatalı bilgilere itiraz etmesi ve -kendi kitabında da yazdığı üzere-
Doğru olanı kamu oyuna sunması gerekirdi.
    ADANA’NIN TARİHSEL KÜLTÜRÜNÜ CANLANDIRMADA ÖNCÜLÜK…
     Şimdi Adana’da yerel tarih ve kültür meraklıları her hafta Cumartesi günü öğleden sonra Ulucami Medresesi içindeki şadırvan yanında toplanarak bir bilim adamının konuşmasını izliyor. Sanırım yakında Osmanlıca dahil pek çok alanda kurs çalışmalarına da başlayacaklar. Bu güzel ekip çalışmasına öncülük eden sayın Gözde Ramazanoğlu ve arkadaşlarını kutluyor kendilerine başarılar diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder